3. Asteya; sana ait olmayan maddi ya da manevi hiçbir şeyi çalmamak.
Bu yine anlaşılması net bir pratik ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta bizim çalmak olduğunun farkında bile olmadığımız konular. Mesela, bir arkadaşın bir şey yaptı ve insanlar senin yaptığını zannederek seni tebrik ettiler. B tebrikleri kabul etmen de asteyaya giriyor.
Asteyayı sadece sana ait olmayan maddi bir objeyi almak olarak düşünme. Biraz önceki örnekte olduğu gibi çok ince çizgileri var. O yüzden hayatta sadece sana ait olan ve dürüst yollarla kazandığın maddi ve manevi şeyleri al.
4. Brahmacharya; en yüksek gerçekliğin farkında yürümek.
Brahmacharya batıda tam olarak doğru çevrilmemiş bir bölüm. Bu pratik normalde zina yapmayan ve eşinden başkasıyla ilişkiye girmeyen olarak ve daha derine inildiğinde de cinsel ilişkiden elini ayağını çekmiş kişi olarak çevriliyor. Ama Sanskritce’de bahsettiği şey Tanrının yolunda, gerçeğin yolunda yürüyen ve bu bilincin her zaman farkında olarak hareket eden kişi demek. Yani yaptığı her eylemi Tanrının varlığını hissederek ve yaptığı her eylemin Tanrı tarafından görüldüğünü farkederek yapmak. Cinsel ilişkiden uzak durma yorumu da buradan geliyor aslında. Çünkü bir insan herkeste ve her şeyde tanrıyı görüyorsa zaten kendisi de içinde tanrı olduğundan cinsel ilişkiye ihtiyaç duymaz.
Mesela birine vurdun diyelim, brahmacharya bunu Tanrının gördüğünü, aynı zamanda Tanrının hissettiğini ve vurduğun şeyin Tanrının bir parçası olduğunu bilerek vurman demek. Sürekli bu bilinçle hareket ediyor olmak demek. İşin zina kısmından konuya yaklaşırsak da; sen eşini aldatıyorsun ve kimse bilmiyor sanıyorsun ama aslında Tanrı biliyor çünkü senin yaptığın her şeyi görüyor.
Yani brahmacharya yaptığın her şeyin tanrı tarafından görüldüğünü bilip bu bilinçle hareket etmek demek.
5. Aparigraha: Aç gözlülük yapmamak, ihtiyacın olandan fazlasına sahip olmamak.
Bu çok önemli bir pratik. İhtiyacın olandan fazlasına sahip olmazsan dünyada hiçbir sorun kalmaz. Hep yazılıyor; dünyadaki zenginliğin %99’u dünya nüfusunun %1’ine ait. Aslında insanlar ihtiyaçları olandan fazlasını istemese dünyada herkese yetecek kadar ürün var ama her birimiz daha fazlasına sahip olmak istediğimiz için eşit miktarda dağıtılmış olan malın fazlasını alıyoruz.
Şöyle düşün burada bir pasta ve herkes için de bir dilim var. Ben ikinci bir dilim yemek istediğimde başka birinin payını almış olacağım. Geri kalanlar da olanı paylaşıp daha küçük dilimler alacak. Bir başkası da ikinci bir dilim alırsa dilimler gitgide küçülecek. Yani aldığımız her fazla şeyi başkasından alıyoruz; hiçbir şey yoktan alınmıyor aslında.
Yamaları özetlersek; yoga yamalarla başlıyor ve bu 5 pratikten oluşuyor. Bunlar bizim öz denetim pratiklerimiz. Bu pratikleri uyguladığımızda daha bilinçli, dürüst ve ahlaklı bir hayat yaşarız. Bu da bizim karma ile olan bağlarımızı kopartmamızı ve samadhiye giden yolda ilerlememizi sağlar.
Bu kuralları dünyanın neresinde olursan ol uygulaman demek senin iyi bir insan olduğun anlamına gelir. Ne kadar çok kişi bu kuralları uygularsa dünya da o kadar daha iyi bir yer olur.