Menu

Moğolistan 5 – Büyük Ritüel

Sabah az bir uykuyla uyansak da senede bir kere yapılan bir ritüele daha katılma şansıyla hemen harekete geçiyoruz. Rehberimizle jipe binip yine zıplayarak yollarda ilerlemeye başladık. Moğollar gerçekten çok iyi sürücü. Yol diyoruz ama sanki eski bir nehir yatağı. Yollar o kadar kötü ki rehberin söylediğine göre bazı yerlerde 100 km’yi 8 saatte alıyorlarmış.

Şaman tapınağına ulaştığımızda bizi rengarenk bezlerle süslenmiş bir yer bekliyor. Herkes güleryüzle birbirine merhaba diyor. Dün geceki şaman bize bugün bu ritüelde şamanların bir gün boyunca aralıksız yağmur yağdıracağını söylediğinden ne olur ne olmaz diye yağmurluklarımız hazır 😀

9C8A1558Ortam bizim algıladığımız şekilde bir ritüelden ziyade büyükten küçüğe (1 yaşındaki bebekler de dahil) herkesin, bizim gibi yabancıların da katılabildiği, kahkahalarla başlayan bir kutlama havasında. Şamanlar burada hayatın bir parçası. Batıda şamanik ritueller ya da herhangi başka bir rituel çok büyük bir ciddiyetle ve sahip olduğu doğallıktan uzak yapılıyor. Aynı ritüel batıda olsa muhtemelen sadece izin verilenlerin katılabildiği, her şeyin belirlenen kurallarla yapıldığı, bu kuralların dışına çıkanların ya da ciddiyetini korumayanların çok da hoş görülmediği bir ortam olurdu. Bunu yazmamın sebebi batıdakileri eleştirmek değil. Sadece böyle ritueller bizi hem topluluk olarak hem de evrenle biraraya getirmek için olan, doğadan gelen olaylarken biz batıda bunları yine kendi zihnimizle/egomuzla bambaşka hallere getirip işin bütün doğallığını, neşesini kaybediyoruz. Halbuki birbirimizle, doğayla, Allah’la biraraya gelmek demek mutluluk (bliss) demek. Burada bunu en doğal halinde yaşayınca aradaki büyük farkı deneyimliyorsun.

9C8A1920Bu ritüele 10 şaman tarafından gerçekleştirilecek. Şamanların bazıları buraya 10 km mesafeden atlarla geliyorlar. Her gelen şamanın yanında kocaman bir çanta ve içlerinde davulları var. Önce sunaklara süt, ekmek, şeker gibi şeyler konuluyor. Her gelen bir şeyle geliyor (süt vs.). Etraftan toplanan odun ve çalılarla ateş yakılıyor. Şamanlar davullarını çantalarından çıkartıp sesleri güzel çıksın diye ateşte ısıtmaya başlıyorlar.

9C8A1927Her şamanın yanında ona yardım eden birisi var. Artık yavaş yavaş kostümlerini giymeye başlıyorlar. Kostümlerinden o şamanın ruhani hayvanının ne olduğunu anlayabiliyorsun; çoğununki kurt ve diğerlerininki de yılan. Çoğu şaman kadın. Baş şamanın işareti ile transdans başlıyor.

Bazı şamanlar hemen transa geçiyor ve yardım edenler tarafından yanlarında getirdikleri kare bir bezin üzerine oturuyorlar. Yine isteyenler soru soruyor. 9C8A1864Bu ritüelde şaman soru soranlara bir sonraki sene ne olacağı hakkında bilgi veriyor. Bazı şamanlar da transa geçer geçmez herhangi bir soru sorulmadan bir şeyler anlatmaya başlıyor.

Bütün bunlar olurken birden yağmur yağmaya başlayınca şamanlar bir kez daha haklı çıktı diyoruz. Yavaş yavaş şamanlar transtan çıkıyor. Bazılarının çıkışı daha uzun sürüyor; baygınlık geçiriyor ya da titreme krizine griyorlar.

9C8A2009Tören sona erince halkın dağıttığı adak yiyeceklerinden yiyoruz. Bazıları da etrafa süt ya da arpa/buğday saçıyor. Herkes şamanların verdiği ekmek ve şekerlerden de alıyor. Bunlardan biraz da olsa yemeden tapınaktan çıkmamamız gerektiği söyleniyor. Bazıları yemedikleri kısmı alıp yanında götürüyor bir kısmı da ateşe atıyor.

Sonra hummalı bir arındırma başlıyor. Her yere süt veya alkol dökülüyor. Her şey toplanıyor ve yine aynı neşe içinde topluluk dağılmaya başlıyor. Aşağı yürüdüğümüzü görenler bizi arabalarına alıyor. Benim bindiğim arabada 5 tane küçük Moğol çocuk vardı. Çat pat İngilizce konuşarak, 1’den 10’a kadar sayarak ve annelerinin verdiği telefonla selfie çekerek her zamanki gibi hoplaya zıplaya yolda ilerliyoruz.

İki ritüelden sonra artık dinlenip etrafın tadını çıkartma vakti. Tabii güneş bir daha görmemiz tam da şamanların dediği gibi 24 saat sonra oluyor. Dediğim gibi burası büyülü yerler 😀

Bir sonraki durak tekrar UlaanBaatur ve sonra da bir kez daha Hindistan…

[nggallery id=4]