Sabah uyanıp çadırın kapısından dışarı bakınca bizi ağaçlar ve göl manzarası karşıladı. Kaldığımız çadır Moğolların “Ger” adındaki geleneksel çadırları. Çok ferah ve insana sıkıntı vermeyen bir çadır. Ortasında bulunan soba sayesinde içerisi sıcacık oluyor. Moğollar yemeklerini de bu sobanın üzerinde pişiriyorlar. Banyolar dışarıda ayrı bir yerde. Gölün etrafında her yerde bu çadırlar ve çadırlara ek olarak da küçük ahşap evler var.
Burası gerçek ötesi bir yer. Her yerde hayvanlar özgürce dolaşıyor; atlar, yaklar…Daha önce bırak yanında oturmayı hiç yak görmemiştim 🙂 Şehir hayatının tam zıttı. Sadece hayvanlar değil. Moğollar hava sıcaklıklarının biraz yükseldiği aylarda buraya gelip çadırlarda (ger) kalıyor ve göçebe hayatını sürdürüyorlar. Dün gece şamanik ritüel için buranın şamanının çadırına gittiğimizde burada yaşayanlarla vakit geçirme şansına sahip olduk. Hayat o kadar farklı ki bir noktada kendimi National Geographic belgesellerinden birinin içinde hissettim 🙂 Moğollar çok nazik ve sıcak kalpli insanlar. Sizi kocaman bir gülümsemeyle karşılıyorlar. Gerçekten seyahat etmenin en iyi tarafı bu. Farklı insanları ve kültürleri tanımak çünkü o zaman sadece isimlerin farklı ama sevginin aynı olduğunu anlıyorsun; hepimizin aynı olduğunu.
Hava sıcaklıkları daha yaşanabilir olduğundan şu an burasının yüksek sezonu. (Haziran-Ağustos arası). Ama bazı yıllar da ağustos ayında kar yağıp sezonun erken bittiği zamanlar da olmuş. Kışın burada sadece 10 kişi kalıyor. Evet yanlış duymadınız 10. Ne yiyorsunuz kışın dediğimde “Donmuş süt ve yak eti.” dediler. Geldiğimiz ilk gün hava günlük güneşlikti. Her yerde serbestçe dolaşan hayvan sürüleri var; yaklar, yabani atlar, keçiler…Kaldığımız yerde de çadırların etrafından sürekli sürüler geçiyor. Şehirliler olarak tabii bizim için büyüleyici bir durum 🙂
Moğolların çadırlarının kapısında araba ve bazılarının dışında çanak antenler var 🙂 Çadırın içinde elektirik için akü kullanıyorlar. Çok fazla araba geçmiyor ama motorsikletler ve geleneksel Moğol kıyafetleri ile at üzerinde çığlık atarak giden gençler var! Hatta ilk gün biri motor diğeri at üzerinde yarışan iki arkadaş gördük 😀
Göl çok ama çok büyük. Bir yerden tamamını görmek mümkün değil. Aldığımız Moğolistan telefon hattı sadece dağın yukarılarına yürüyünce çekiyor. Günde 1 ya da gerekliyse 2 kere bu dik tırmanışı yaptığımızda her seferinde karşımıza çıkan manzara nefesimizi kesiyor…
[nggallery id=3]