Menu

Moğolistan 2 – Khuvsgul Gölü’ne Yolculuk

Yolculuk konusunda Internet’te bilgi bulmak zor. Moğol arkadaşlarımız bize çok yardımcı oldular. Buraya iki şekilde gelebiliyorsunuz. Birinci alternatif Ulanbatur’dan Moron’a 1 saat 20 dakika uçmak ve sonra arabayla 3 saat yolculuk. Diğer alternatif de Moron’a otobüsle 12 saat sürede gelmek ve sonra yine araba. Biz gelirken uçağı seçtik. Mongolia Air’den biletlerimizi aldık. Internetten almaya çalışınca site tuhaf ve bazen sorunlar da oluyormuş. Daha önceki yazıda belirttiğim gibi bir seyahat acentesinden aldık. Dönüşte bilet bulamadığımız için otobüsle döneceğiz. Bakalım o nasıl bir deneyim olacak.

Gelelim uçakla Ulanbatur Moron seyahatine.

Moğolistan’da gerçekten her şey (bize göre) yavaş işliyor. O yüzden özellikle hayatın hızlı olduğu bir ülkede yaşıyorsanız bunu gözönünde bulundurmanızı şiddetle tavsiye ediyorum 🙂 Biz mesela tamam bugün paraları bozdurur, uçak bileti alır, dönüş biletlerini ve oteli ayarlarız derken bütün bu işleri tamamlamamız Moğol arkadaşlarımıza rağmen tahminimizden uzun sürdü. Ayrıca uçuşumuz 15.30’daydı. Önce 17 sonra da gece 23.50’ye ertelendi.O yüzden uçuşunuz iç hatlar da olsa havalanına biraz erken gitmek iyi ve planlarınızı yaparken bu tip sürprizlere hazırlıklı olmak iyi bir fikir.

9C8A0853Cengiz Han Havaalanı iç hatlar bölümü küçük bir alan. Bir şeyler alabileceğiniz dükkanlar çok sevimli bizdeki bakkallar gibi. Güvenlikten geçtikten sonra yine minik bir bekleme salonuna gidip çok minik bir uçağa (Maximum 45 kişi kapasiteli) binerek havalandık. 1 saat 20 dakika sonra minicik bir binadan oluşan havalanına indik. Pistte elinde fener olan bir adam bize ışık tutarak binayı gösterdi. IMG_0622

Havaalanından çıkınca insan ilk adımda özel bir yere geldiğini hissediyor. Gökyüzü Kuzey Norveç’teki gibi çok yakın ve dünyanın sonunda geldim hissini yaşatıyor.

Sonra 3 saat sürecek araba yolculuğu başladı. Bize söylediklerine göre yollar eskisine nazaran daha düzgünmüş. Gecenin bir vakti olduğundan uykusuzluktan ve karanlıktan çok bir şey göremesek de güzel Moğol müzikleri eşliğinde yolculuk sürdü. Bizi alan kişi sorduğumuz burası ne zaman çok soğuk sorusuna” gülerek “Her zaman” dedi. Anlattığına göre kışları -30 -40 olduğundan burada yaşayanlar başka yerlere göç ediyor. Ama çok mutluydu çünkü Moğollar istedikleri yerde yaşıyor, istedikleri yerde uyuyor canları ne istiyorsa oraya gidiyor. O da bunun kendine verdiği özgürlüğün farkında ve çok mutlu.

2 saat kadar gittikten sonra göle yaklaştık dedi ve o yoldan çıkaran gerçek bir off-road deneyimi yaşamaya başladık 🙂 Yol bitti ve ormanın içinden zıplaya zıplaya devam ettik. Bir de bunun üzerine sis çöktü. Neyse sonunda sağ tarafımızda göl gözüktü. Hoplaya zıplaya biraz daha gittikten sonra durduk. Karşıdan koşarak uykulu suratlı 3 kişi yine gülümseyerek geldi ve bizi çadırımıza götürdü. Çadırın içindeki soba çoktan yakılmış sıcak bir şekilde bizi bekliyordu. Yataklarımıza yattık. Sobanın ateşinin çadırın duvarlarına yansıttığı ışıkları seyrederken uyuya kaldık…

[nggallery id=2]

Devamı için tıklayın